17 Temmuz 2007 Salı

Sahaya çıkma ritüeli... 20 li yıllar...


1920'li yılların ortalarında Union Club sahasında yapılan bir maçta Galatasaray takımı seyircilerin arasından sahaya çıkıyor.O günlerin adeti olduğu üzere takımdan önce topun sahaya çıkması için yapılan bir degaj da var.

http://www.tff.org/

Taksim Stadı, kar kış...


Taksim Stadı'nın kışla avlusu olan zemini karla kaplı da olsa maç oynanacak. Günün Futbol Federasyonu Başkany Yusuf Ziya Öniş'in nezaretinde karlar üzerine dökülen kömür tozuyla çizgiler çiziliyor. Bu işlem tamamlanıp çizgiler çizildikten sonra takımlar sahaya çıkacaklar ve maç başlayacak...

Limon, pardösü ve iskemle...


20-30 lu yıllarda yarım limonu alan futbolcu saha kenarında oturacak bir yer bulursa bunu büyük bir nimet sayardı. İşte Zeki Rıza Sporel ile kaleci Şekip bir devre arasında bu nimete erişmişler. Zeki Rıza Bey üşütmemek için sırtına pardösüsünü almayı ihmal etmemiş.

16 Temmuz 2007 Pazartesi

ilk gol...



Öyleyse ben de bir santra vuruşuyla bloğa başlayım...

Sene 1923, 2-2 biten Romanya-Türkiye maçının 32. dakikasında Zeki Rıza Sporel'in skora denge getiren (1-1) golü. Bu gol A-Milli Takım'ın ilk maçında atılan ilk golüdür, o müsabakadaki diğer golümüzü de yine Z.R. Sporel kaydeder...

Çok büyük bir fitbolcu olduğu için adına rakip takım fitbolcuları nağmeler bile
yazmışlardır:

saha-yi futbolda vardir bir zeki
olmaya zir-u cihanda ornegi !..
yildi “golkipler” sutundan her zaman !..
nami tuttu car-u aktar-u cihan !..

15 Temmuz 2007 Pazar

Copa Amerika Brezilya'nin...

Musabaka ABD dogu yakasi saati ile 17:05 de basladi. Bundan yarim saat saat once bolumun konferans salonuna yerlesildi, '78 arjantin formasi giyildi ve telefondan pizza siparisi verildi. Arjantin'in zaferine tanik olmak icin hersey hazirdi. Fakat...

MAcin ilk dakikalarina Brezilya amansiz bir presle basladi ve daha dorduncu dakika dolmadan Baptista skoru 1-0 a getiren golu atti. Bunu uzerine rakip kaleye tum hatlariyla yuklenmeye baslayan Arjantin, ilerleyen dakikada Huan Roman Rikelme'nin fuzesinin direkten donmesiyle sac bas yoldurdu. Arjantin topla daha fazla oynuyor gorunuyordu, lakin Brezilya Italyanvari bir savunma-kontra atak taktigiyle oynuyordu. Bu oyun tarzi Roberto Ayala'nin kendi kalesine topu yuvarlamasiyla meyvesini vermeye devam etti: 2-0.

Ikinci yari, Brezilya oyunu daha da sertlestirerek iyice kontrolu eline aldi. Arjantin ne vakit kendi yari sahasini terketmeye kalksa bir faulle durduruldu ve Huan Roman Rikelme yaklasik otuz-kirk adet frikik kullanma durumunda birakildi. Musabakanin Paraguayli hakeminin de sari kartlari evinde unuttugunu bu noktada anladik. Bu dayatma Arjantin'in ucuncuyu yemesiyle amacina ulasti. Boylece Brezilya ucuncu kez ardarda Copa Amerika'ya uzanmis oldu.

Brezilya cok daha akilli oynadi. Ronaldinyo ve Kaka gibi superstarlarin bu kupaya katilmadigini dusunursek, bu buyuk bir basari. Arjantin'in ise su noktalari cozmesi gerek: 1- Messi gereginden fazla sorumluluk aliyor, halbuki Karlos Tevez cok daha akilli bir oyuncu. Bunu gormek gerek. 2- Kempes, Batistuta tarzi bir golcuye ihtiyac var. 3- Savunmada fuleli cabuk oyunculara ihtiyac var. Tabi bu turnuvada Coloccini'nin eksikligi hissedildi.

Mustafa

Tulumbacilar...


Tulumbacilar fitbol takimi, Turhan Selcuk'un efsane hikayesinin baskahramanlari. Isgal Istanbul'unda turk fitbol takimlarinin isgalcilerle yaptigi maclarin mitolojisinin harika bir derlemesi. Teknik patron Karanfil Hoca yonetiminde basaridan basariya kosmustur bu takim. Defansta Tarzan ve Fettah, kalede Kedi kaleci Fayrabi ile gecilmezdir. Abdulcanbaz ise ileri hatta rakip savunmalari delik desik eder.
Ingiliz donanma takimini yendikleri mac ise, tarihidir. bu mac sonunda halkin kurtulus umitleri katbekat artmis, ve isgalcilerin ilk hirpalanmasi da bu mac sonunda olmustur.